Yeni Selfie Kampanyası ile Bıyıkları Köpürtmeye Hazır Olun!

ALS Ice Bucket Challenge'ın getirdiği başarının ve yüksek rakamlı sonuçların ardından, kanser araştırmaları fonuna destek amacıyla başlayan #nomakeupselfie gelmişti. Sosyal sorumluluk projelerinde selfie'nin getirdiği sonuçları seven uzmanlar bu defa prostat kanseri için bir #selfie kampanyası başlattılar: #NoOrdinaryTache

Ünlü kahve zinciri olan Douwe Egberts tarafından Kasım ayı boyunca desteklenecek olan kampanyada, marka müşterilerini ve sosyal medya takipçilerini  DE kahvelerinden meydana gelen köpükten bıyıklarla çektikleri selfielerini Facebook üzerinden profil fotoğrafı olarak paylaşmaya, instagram ve twitterda # ile paylaşım yapmaya teşvik ediyor. Katılımcılar önceki kampanyalarda da olduğu gibi arkadaşlarını kampanyaya dahil edebiliyorlar. Amaç yine bir sosyal sorumluluk ve prostat kanserine karşı savaşan derneğe bağış toplayabilmek.

ALS kadar başarı getirir mi bilmiyoruz ama kanser hakkında 1 kişiyi bile aydınlatacaksa elbette denemeye değer.

PS: Kampanya kurgusu Arnold KLP'ye ait. 

* Diğer dünya ülkelerinin sayfalarında başlayan kampanya henüz Türkiye'de başlamamış. Muhatap bir prostat kanser derneği bulamadıklarından mıdır bilmiyoruz, ama DE İstanbul'un da bu güzel kampanyaya eşlik ettiğini görmek güzel olur.

Facebook "Room" Uygulamasını Duyurdu

Facebook, ortak ilgi alanları olan kullanıcıların mesajlaşabilecekleri "room" uygulamasını hayata geçirdi. Uygulamaya kişiler istedikleri kullanıcı adlarıyla dahil olabiliyorlar.

Uygulamanın amacı, isteyen kişilerin istedikleri kimliğe bürünerek dünyanın her yerinden ortak ilgi alanlarında paylaşım yapabilmeleri olarak açıklanıyor.

"Room" şimdilik sadece ingiltere ve Amerika'ya açık.

Sosyal Medyada "Vanilla Ice" Kuralı

Son dönemde sık sık sosyal medya içerikleriyle ilgili bir kuraldan bahsediliyor: "Vanilla Ice Rule"

Kuralın oldukça sağlam bir  sloganı da var: "Less is more"

Kural kısaca diyor ki; Onlarca küçük içerikle tek tek uğraşıp boğulmaktansa, tek bir hit içeriğe daha fazla yatırım yapın.

Gün içerisinde pek çok gelişmeyi takip eden marka yöneticileri bir taraftan da çeşitli sosyal ağlarda yayınladıkları içeriklerden tatmin edici sonuçlar almaya çalışıyorlar. Ancak bu gün geçtikçe zorlaşıyor. Oysa bu işi gerçekten hakkını vererek yapan ve çok iyi sonuçlar alan markaları incelediğimizde, gördüğümüz bizi hep "Vanilla Ice" kuralına götürüyor: "Büyük bir hit içeriğe yatırım yapmak."

Kuralı aşağıdaki gibi maddeleyebiliriz: 
1-  Sosyal medyaya ayrılan zamanın % 80'ini büyük bir hit içerik yaratmaya ve bu içeriği desteklemeye ayırmak şart.
2- Hit içeriğin altını doldurmak çok önemli. "Altında mutlaka stratejinizle paralel sağlam bir duruş olmalı" diyor uzmanlar.
3- İçerik belirlendikten sonra, içeriğinize yatırım yapın. Her fırsatta içeriğinizden alıntı yapın, içeriğinizi tanıtın ve vurgulayın.

Örneğin, markanız bir parti veya etkinlik düzenliyorsa bu sizin "hit" içeriğiniz olabilir. Etkinliği parlatın, etkinlikte olan bitenleri dilimler halinde paylaşın, alıntılar yapın. Yani hit içeriğinizi olabildiğince parlatın.

Matematik Mi Tasarım Mı?

Breaking Bad, 2013'te Badfinger'ın "Baby Blue" adlı  şarkısıyla final yapmıştı. Spotify, o gün "Baby Blue" hakkında yüksek ivmeli bir paylaşım hacmi farketti. Bölüm sonunda şarkının dinlenme hacmi % 9000 artış gösterince Spotify kolları sıvayıp, bir rakamı hikayeleştirmeye karar verdi. Böylece sadece matematiğin konuştuğu rakamlardan ibaret  bir grafikten öte, hikayesi olan eğlenceli bir içerik ortaya çıktı.


















Spotify'ın başarısına bakacak olursak, özellikle diziler ve programların takipçilerini çok iyi gözlemleyerek takipçi gündemini göz önünde bulundurmaları, hızlı karar almaları ve fırsatı değerlendirmeleri önemliydi.

Benzer şekilde daha önce Monitera olarak, Muhteşem Yüzyıl'da Pargalı'nın ölüm sahnesi için yaptığımız detaylı analizi burada inceleyebilirsiniz. Yine yönetici ortağımız Metin Kahraman'ın Webrazzi Dijital 2013'te "Sosyal Medyada TV Reytingleri" adlı sunumunu aşağıdan görüntüleyebilir veya sunuma buradan ulaşabilirsiniz.



Grafikleştirmeye değer bulunan verileri sadece grafiğe dökmekle kalmamalı, matematikle tasarımı ve pazarlamayı birleştirerek görsel hikayeler yaratılmalı. Eğer bu tür verilere sahipseniz, süreç çok basit:

Veriyi toparla -> Görselleştir -> Hikayeleştir -> Paylaş